Aşkın Böylesi

Bu globalleşme çağında aşkın manası değişti. Aşk artık bir gecelik ilişki demek...

Dükkân isimlerinin yabancılaşması, pazar günleri brunch yapmamız, giyim tarzımızın “Devil Wears the Prada-Şeytan Prada Giyer” filminde Meryl Streep’in dediği gibi New York ve Paris’ten yönetilir hale gelmesi o kadar da üzmüyor beni. Ama büyük şehirlerde, herkesin herkesle birlikte olarak toplu aşk yaşaması yok mu, işte bu bizim içimizden bir şeyler koparıyor. Yüzlerce aşk arkadaşı olan kişilere bunların aşk değil, eski tabirle başka bir şey olduğunu söylemek lazım.

7-8 yıl önce 42 yaşında Ağrı’lı bir hanımı ameliyat ettim. Herhalde köyün en güzel kızıymış. Amcasının oğluyla evlenmiş. 6 çocuk, ama Allah için temelde güzellik olunca insan onu hayat boyu koruyor. Nitekim kız ve erkek çocukları da güzel insanlar. Eşi de eğitimi olmayan, ama tam bir doğulu, efendi bir adam. Genç yaşında yemek borusu kanserine yakalanan bu hanıma özofajektomi denilen yemek borusunun tamamen çıkarılması ameliyatını yaptık. O zaman açık yapıyorduk bu ameliyatları…

Ameliyat by-pass ameliyatından 3-4 kat daha riskli. Yemek borusu cerrahisi yaptığım için doğu insanı (Erzurum, Erzincan, Van, Bingöl, Ağrı, Muş vs) ile daha çok karşılaşıyorum. Yemek borusu kanseri o bölgelerde sık görülüyor. İki önemli özellikleri var. Birincisi fiziksel olarak Batı bölgesinin insanlarına göre çok daha dayanıklılar. İkincisi ise otorite ve kendinden üstün gördüğü kişi karşısında tam bir teslimiyet. Hele bir de ilgi gösterip onların anlayacağı şekilde ne yaptığınızı, işin sonuçlarının ne olacağını anlatırsanız size çok güveniyorlar. O bölge halkı gerçekten ilgi ve insanlığa hasret…

Özofajektomi ameliyatlarında %50 sorun çıkar. Nitekim bu hastada da çıkmadık problem kalmadı. İlk ameliyatı sorunsuz geçti. Sonra 1. gün göğüs boşluğuna kanadı, açtık, temizledik, bir şey bulamadık, kapadık. Sonra 2. gün tekrar kanadı. Bu sefer boynuna da baktık ve kanama oradan geliyordu, durdurduk. Tabi üç gün üst üste ameliyat olunca solunum desteği gerekti. Solunum cihazından ayrıldı, bu sefer kanamayı durdururken ses telinde hasar olduğu ortaya çıktı. O düzeltildi. 3-4 gün sonra da çıkardığımız yemek borusunun yerine koyduğumuz midenin boşalmasında problem olduğunu gördük. Pilor kapakçığını gevşetme ameliyatı yaptık. Neyse 22 gün hastane yatışı ve 6 ameliyat geçirdikten sonra hasta taburcu oldu. Sevindirici olan yemek borusu kanserinin çok erken aşamada yakalanmasıydı, ama üç yıl sonra kanseri tekrarladı ve yaklaşık 1 yıl sonra da hayatını kaybetti.

Bazı anlar insanı yakalar. Hastanın 2. gün tekrar kanamasından sonra artık hastayı kaybediyoruz diye düşünmeye başladım. Hastanın kocasına, 2. kez açacağımı, bu sefer hem göğüs boşluğuna, hem de boyuna bakacağımı söyledim. Ama bu ameliyattan çıkamayabileceğini, başka bir çaremiz olmadığını söyleyince, koca adam gözümün önünde hüngür hüngür ağlamaya başladı ve iki dakika sonra fenalaşıp hasta bekleme yerinde koltukların üzerine yığıldı. Kocasının gözlerinde eşinin ölmesinin hayatında geçirebileceği en büyük travma olduğunu ve ona duyduğu sevginin büyüklüğünü gördüm.

Bizim işimizin en zor durumları bunlardır, hem doğru karar vermek durumundasınız, hem de soğukkanlılık ve kararlılığınızı korumanız ve hasta yakınlarına hissettirmeniz gerekir…

Aşk içeriden gelen bir şey. Birisini, uğruna hayatını feda edecek kadar çok sevmek demek. Kerem ile Aslı, Leyla ile Mecnun… Tabi bir de ilahi Aşk, o bambaşka…

“Ne varlığa sevinirim,

Ne yokluğa yerinirim,

Aşkın ile avunurum,

Bana seni gerek seni.”

Gerçek aşk, ataerkil ve erkek egemen toplumdan gelse de, bu kocanın 6 çocuktan sonra karısı için hissettikleri… Magazin programlarındaki yeni yetme âşıklar böyle bir durumda o an ki aşklarını bırakıp yepyeni bir başka aşka yelken açıyorlar.

Herkesin kendisine böyle bir maşuk bulması lazım…

Güzel Amasya'da Yeşilırmak kıyısında bir Ferhat ile Şirin Heykeli...