ABD ve Batı Düzeni - Son Tahlil Gelişmenin Arkasındaki Mantık
ABD
ve batı dünyasının en önemli özelliği liyakate göre iş dağıtmasıdır. Büyük
menfaatler söz konusu olduğunda inanması güç haksızlık ve zulümler yapabilen
batı dünyası, karar iş ahlakına geldiğinde bir işi kim en iyi yaparsa ona şans
tanımayı ilke haline getirmiştir. Aslında kapitalist mantıkla baktığınızda
herkesten alınabilecek bir maksimum verim vardır ve bu verimi en fazla
alabilecek sistemi uygulamak en doğrusudur. Dünyanın her yerinden en parlak
insanlar ABD’ye gitmektedir. Mesela Brigham and Women’s hastanesine 1970’li
yıllarda gelen Hong Kong’lu genç doktor Victor Dzau; “Ben bir gün burada
anabilim dalı başkanı olacağım” demiş ve olmuştur. Yeteneğiniz, liyakatiniz
varsa ve bazı şeyleri Amerikalılar gibi yapabiliyorsanız çok yüksek yerlere
gelme şansınız olabilir. Sistemin bir diğer önemli yönü ise üretime yönelik
araştırma yapıp, araştırmalara devlet eliyle büyük paralar ayırmasıdır.
Batı
dünyasında sömürgecilik ve sanayileşme ile 20.yüzyılın başlarında oluşan çok
yüksek para birikimi, hayalimizin ötesinde zenginliğe neden olmuş ve bu
paraların önemli bir bölümü tekrar üretim ve araştırmaya yönlendirilerek bir
döngü oluşturulmuştur. Oysa bizim ülkemiz Çetin Altan’ın deyimiyle, son 250
yılın neredeyse tamamını ıskalamıştır. Bir örnek, para birikiminin ne boyutlara
ulaştığını göstermek açısından çok bilgi vericidir. Andrew Carnegie, 1835’te
İskoçyalı fakir bir ailenin küçük çocuğu olarak doğuyor ve babası ile ABD’ye
göç edip Pittsburgh yöresine yerleşiyor. Yeni yeni çelik üretimi başlayan bu
bölgede önce demiryolunda işe başlıyor, sonra bir demiryolu hattı satın alıyor
ve en sonunda çelik üretimine giriyor. Amerikan iç savaşı, demiryollarının
hızla yaygınlaşması ve silahlanma döneminde dünyanın neredeyse her ülkesine
çelik satmaya başlıyor. 1901 yılında işini satmaya karar veriyor ve şirketini
480 milyon dolara JP Morgan’a satıyor. Şirketinin değeri o dönemdeki ABD
gayrisafi milli hâsılasının %4’üne denk geliyor. 2010 yılı ABD gayrisafi milli
hâsılasının 13 trilyon dolar olduğunu düşünürsek, şirketin değeri bugünkü
parayla yaklaşık 500 milyar dolar demek. Daha sonra kendini hayır işlerine
veriyor. Günümüzde Anglosakson ülkelerin ve ABD’nin hemen her yerinde Carnegie
kütüphaneleri mevcuttur. Ayrıca Pittsburgh’da Carnegie Mellon adında,
mühendislik alanında dünya çapında bir üniversite bulunmaktadır.
Ülkemizde
bu meblağların yakınından geçen kimse olmadı. Bunun da ana sebebi
sanayileşmenin geç başlaması ve büyük karlar elde edilebilecek temel tüketim mallarının
hepsinin batılılar tarafından üretilip tüm dünyaya satılmakta olmasıdır.
Kullandığımız diş macunu, krem, telefon, bilgisayar, araba vs gibi ürünleri
düşünün. Hangileri kendi üretimimiz…
Artık
sadece ortak olunabiliyor veya yeni bir şey ürettiyseniz batılılarla ortak
üretip satabiliyorsunuz, size o parayı tek başınıza yedirmiyorlar. Uluslararası
açılmak istediğinizde yabancı ortak almak zorundasınız.
Sermaye
birikiminin az olmasında bir diğer sebep kültürel yapı herhalde. Bizim
kültürümüzde sömürge ve rahat yaşamak için hak yeme zihniyeti yok. Girişimci
zihniyetin olmaması da sayılabilir. Bu ülkede en önemli deyişlerden birisi
nedir?
“Eski
köye yeni adet getirme…”
Bir
diğeri ise olanla yetinme, iki bakla bir sofa kültürü. Mesela Osmanlı Amerika
kıtasını keşfetseydi, acaba nasıl davranırdı. Tahminim oradaki yerli halkları
Müslümanlığa davet ederdi. Kabul etmezlerse cizye verdirirdi.
Kişisel
seviyede değerlendirdiğimizde ise batı dünyasında yeteneğiniz ve zekânız varsa
yükselmeniz mümkün, özellikle akademik camiada ve iş dünyasında. Ama bir yere
kadar. Çok üst düzeye gelebilmeniz için batılı davranış ve yaşam şekillerine
uyum sağlamanız, benzer şekilde eğlenmeniz ve ortak alanlarda vakit geçirmeniz
gerekir. Ülkemizde ise son 10 yılda çok farklı bir değişim yaşanıyor. Daha
önceden Osmanlı bürokrasisinin çocukları olan elit ve üst düzey zengin
kesimimiz batı değerlerini tamamen benimsemişken, şimdi muhafazakâr değerleri
önceleyen farklı bir nesil yetişmekte ve bu düzende var olabilmek için ciddi mücadele
vermekteler. Bunun sonucunda para dağılımında hayal edilemeyecek değişiklikler
görülmekte.
Yunan medeniyeti ve plastisitesi Batı medeniyetinin temel taşlarından birisi (Paestum - Salerno güneyi).
Pompei'de nekropolde bir Roma aristokratının mezar taşı. Roma düzeni de Batı Medeniyetinin diğer temel taşı.
Yorumlar